Hastalıklarda Obezite

Obezite

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) obeziteyi, sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal veya aşırı miktarda yağ birikmesi şeklinde tanımlamıştır. Obezite, vücutta aşırı yağ depolanması ile ortaya çıkan, davranış, endokrin ve metabolik değişikliklerle karakterize kompleks, multifaktöriyel bir hastalıktır. 

GENETİK FAKTÖR

Yapılan araştırmalarda ebeveynlerden ikisi obez ise çocuğun obez olma riski %80, yalnızca biri obez ise oran %50, iki ebeveyn de obez değilse oran %9 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlardan yola çıkarak yapılan araştırmalarda, vücut ağırlığını biyolojik olarak kontrol eden moleküler komponentleri belirleyen bazı genler (Db geni, ob geni, tub geni, fat geni, agouti geni) bulunmuştur. Bu genlerden ob geni leptin sentezini düzenleyerek iştah azaltır. Db geni de leptin bağlanmasını düzenlemektedir. 

VÜCUT AĞIRLIĞI REGÜLASYONU VE OBEZİTE

Fazla kilolu                                 : BKİ(Beden Kütle İndeksi) 25-29,9 arasında

Birinci derecede obezite         : BKİ 30-34,9 arasında

İkinci derecede obezite           : BKİ 35-39,9 arasında

Üçüncü derecede obezite       : BKİ 40 ve üzeri olarak belirlenmiştir.

Obezite, her iki cinsiyette görülür ve kadınlarda oran daha yüksektir. Adölesan dönemdeki kızlarda obezitenin başlama ve devam etme riski erkeklere göre daha fazladır. Kızlarda obezite, erken püberte ve erken menarş olma sebebidir. Türkiye’de 1984 yılında Peker ve arkadaşlarının yaptığı Gıda Tüketimi ve Beslenme Araştırmasında 6-18 yaş grubu çocuklarda obezite oranı erkeklerde %7,5 kızlarda ise  %10,4 olarak tespit edilmiştir.

Metabolizmayı düzeltmek sadece beslenme biçimimizle sınırlı değildir. Yaşam biçimi ve çevremiz de hormonlarımızı etkiler.

BİZİ ŞİŞMANLATAN NEDENLER

  1. İçtiğimiz suya ve alkali düzeyine dikkat etmemiz gerekir. Alkali düzeyi yüksek su tercih edilmeli, düşük klorinli su içilmemelidir.
  2. Uyku düzenimize ve saatimize dikkat etmemiz gerekir çünkü uykusuz kalmak, doğru zamanda uykumuzu almamak kilo alımına neden olur.
  3. Katı gıdaları yeterli çiğnememek şişmanlığa sebep olur.
  4. Stres bize kilo aldırır.
  5. Aldığımız reçeteli ilaçlar hormonal düzenimize zarar verir ve bu da kilo almamıza sebep olur.

TAVSİYE EDİLEN

  • Tam tahıl, meyve ,sebze gibi kompleks karbonhidratlardan zengin, sağlıklı yağların ve yağsız et kaynaklarının yer aldığı bir diyetin, optimal sağlık parametrelerinin sağlanmasında etkin olduğuna dair baskın bir görüş birliği mevcuttur.
  • Sağlığı destekleyen bir diyet, besin öğelerinden zengin, bol posalı ve nispeten enerji yoğunluğu düşük bir diyettir.
  • Hastaların yanlarında her gün sağlıklı ve enerji içeriği az olan besinleri getirmeleri ve diğerleri tarafından sunulan besinlere sistematik bir şekilde karşı koymaları önerilir.
  • Hastalara istedikleri zaman yemek yemeleri önerilir.
  • Düşük enerji içerikli besinlerin serbest olarak tüketilmesi ile hastalar gün içersinde ‘aç kalma’ korkularının üstesinden gelebilir.
  • İşten sonra egzersiz yapmaları tavsiye edilmelidir. Egzersiz geçici olarak iştahı keser aynı zamanda psikolojik stresin yönetilmesinde etkin bir araçtır ve bu stresin besinlerle atlatılması ihtiyacını azaltabilir.
  • Ek enerji harcaması ek aktiviteler sonucunda gerçekleşir.
  • Diyet yağı sınırlamasının küçük ama istatiksel olarak anlamlı ve korunan vücut ağırlığı kaybı sağladığı gösterilmiştir.
  • Yüksek posa içeren kuru meyveler gibi enerji yoğunluğu nispeten yüksek olan besinler tüketilmelidir.
  • Diyet örüntüsünün değiştirilmesinde en başarılı stratejilerden birisi alışkın olunan yemeklerdeki içeriklerin yerine başka içeriklerin eklenmesidir.
  • Fiziksel aktivite, uzun dönemli vücut ağırlığı korumasında en iyi belirleyicilerden birisidir.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Kabul Et Devamını Oku